Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) dünyada yapılan ihracatın tek başına %15’ini yapan ülke, 10 yıl önce 1.25 trilyon dolar ihracat yaparken 2020 yılında 2.5 trilyon dolar ihracat yapar hale gelen ülke; Pandemi başladığında uzun bir süre toparlanamayacağı, pazarlarının gelişmiş ülkeler tarafından paylaşılacağı ve bu ortamda en avantajlı ülkelerden birinin de Türkiye olduğu dile getirilen ama metodolojisini bozmayan ülke. Navlun problemleri yaşadığı ve daha da yaşayacağı öngörüldüğü için navlun avantajları olan ülkelerin yine bir adım daha öne geçeceklerinin düşünüldüğü bir ortamda sessizce izleyen ve hububat stoku yapan ülke…
Peki gelinen noktada ne olmuş bir bakalım; öncelikle yukarıda “ÇHC İthalat, İhracat Endeksine” baktığınızda artık ülkenin ihracatta pandemi öncesinin de çok üzerine çıktığını rahatlıkla görebilirsiniz. ÇHC, Ekim 2021 ihracat rakamları açıklandı. Sadece Ekim ayında, evet sadece bir ayda ülkenin yaptığı ihracat 300 milyar doları buldu. İhracat 2020 Ekim ayına göre %27,1 büyüdü. Ülkenin ihracatı zaten son 13 aydır çift haneli büyüyordu. Endekse tekrar baktığınızda aylık dış ticaret fazlasının sadece Ekim ayında 84.5 milyar dolar olduğu, günlük yani her 24 saatte bir 2.8 milyar dolar dış ticaret fazlası ürettiği görülmektedir. Bu tempo ile yıllık 1 trilyon dolar dış ticaret fazlası demektir. Diğer taraftan daha önemli olduğunu düşündüğümüz konu; ÇHC aynı hızla ihracata devam ederse dünya ihracatından aldığı pay sadece bir yılda %2 oranında artacak ve %17’ye ulaşacaktır.
Diğer taraftan, uluslararası ürün ticareti aktivitesi için önemli göstergelerden olan Baltık Kuru Yük Endeksi ve gösterge konteyner oranında düşüş trendi devam ediyor. Ekim ayında %32 düşen Baltık Kuru Yük Endeksi, Kasım ayının ilk günlerinde de %10’a varan düşüş gösterdi. Bu dünyadaki navlun sıkıntısının kısa/ orta vadede tamamen normale döneceğini gösteriyor.
Gerek ÇHC’nin toparlanamayacağını ve gerek navlun nedeni ile; ÇHC’nin hedef pazarlarından pay alacağını iddia ülkelerin bu cümleleri siyaseten kullandığı, artık oluştuğu düşünülen arbitrajın ortadan kalkması bir yana ÇHC’nin diğer ülkelerin pazar paylarına göz diktiği de alenen görünmektedir.
Sonuç olarak, rekabetçi kura yatırım yapan, anlık baş altı fiyatlama ile pazara giren, markalaşmamakta direnen, katma değerli ve yüksek teknolojili ürün ihraç edemeyen ülkelerin yakın zamanda dış pazarlarında çok daha gerilere düşeceğini öngörmek hiç de zor olmayacaktır.
İzzet Selçuk ŞAĞBAN