İhracatta Yeni Hedef Pazarlar

 

Elbette bu çalışmaları nufüs dışında da birçok farklı bakış açısına göre yapmak mümkündür. Örneğin; gayrisafi milli hasıla, pazara olan lojistik uzaklık, birim fiyat, ürün bazında dış ticaret açığı, Türkiye’nin ihracat rakamlarındaki trend değişimi bunlardan sadece bir kaçı.  

 

Türkiye’nin küresel pazara entegrasyonu, otomotivden tekstil ürünlerine, tarım ürünlerinden yüksek teknoloji ürünlerine kadar çeşitli ihracat kapasiteleri ile vurgulanmaktadır. Ancak, bu ihracatların gerçek potansiyeli sadece hacimde değil, bu ürünlerin hangi pazarlarda en büyük etkiyi yaratabileceğinin anlaşılmasında da yatmaktadır.

 

Bu çalışmanın odak noktası, nüfus özelinde “Potansiyel İhracat Değeri” metriğidir. Bu gerçek ihracat rakamlarını hedef pazarların nüfusuyla oranlayarak analiz edilmiştir. Örneğin, Hindistan ve Çin gibi büyük ülkelere yapılan ihracat değerleri büyük görünse de, nüfusa oranla yapılan analizde potansiyelin çok daha yüksek olduğu ortadadır.

 

1. Düşük Ölçekli Pazarlarda Yüksek Potansiyel: Myanmar, Uganda ve Kongo gibi ekonomik ölçekleri küçük olan ülkeler, nüfusa göre değerlendirildiğinde önemli pazarlar haline gelmektedir.

 

2. Yeterince Değerlendirilmemiş Pazarları Yeniden Ziyaret Etmek: Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi güçlü ekonomiler, kişi başına potansiyel üzerinden incelendiğinde ilginç veriler sunmaktadır. Analizimizde, bu pazarlarda Türk ürünlerinin daha fazla yer edinebileceği sektörler olduğuna işaret etmektedir.

 

3. Yükselen Pazarlara Vurgu: Nijerya ve Endonezya gibi orta sınıfın büyüdüğü ve endüstriyel olarak evrilen ülkeler, analizde dikkat çekmektedir. Kişi başına ihracat potansiyeli, bu ülkelerin hızlı ekonomik dönüşümleri ve uluslararası ticarete artan açıklıkları ile uyumlu görünmektedir.

 

Nüfusa göre gerçekleştirilmiş olan bu çalışma ile ihracatın kişi başına düşük ancak potansiyelin yüksek olduğu pazarları belirleyerek, ihracat yapmaya istekli işletmelerimiz stratejilerini bu bakış açısına göre belirlenmiş olan pazarlardaki fırsatları yakalamak üzere planlayabilirler.

 

Türkiye, küresel sahnede dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak yerini pekiştirmeye devam ederken, ürünlerinin nüfusa göre analiz edilmiş olarak yeni bakış açısıyla yeni pazarlarda etki yaratabileceğini anlamak önemlidir. Bu yaklaşım, sadece yeni fırsatları değil, aynı zamanda daha stratejik ticaret uygulamalarına doğru küresel ekonomik kaymalarla da uyumu ifade etmektedir. Türk ihracatçı şirketlerimiz için gelecek, bu tür öngörüler kullanarak hedeflenmiş ve sürdürülebilir büyümeyi sürdürmekte yatmaktadır.

Bu çalışma ile (ihracat artış potansiyeli yüzdesine göre) belirlenen ülkeler sırasıyla şu şekildedir: