Z Kuşağının “İş Dünyası ile Çatışması” için Cevabı
Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında doğan genç nesli ifade eder ve bu nesil, iş dünyasında farklı bakış açıları ve beklentilerle yer alıyor. İşte Z kuşağının iş dünyası ile yaşadığı çatışmayı 10 madde halinde özetleyelim:
1. Geleneksel Hiyerarşiyle Uyum Sorunları
Z kuşağı, esnek ve yatay yapıları tercih eden bir nesildir. Geleneksel, katı hiyerarşik yapılar, bu neslin yaratıcı düşünme ve inovasyon arzusunu sınırlayabilir, bu da iş yerinde çatışmalara yol açabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Geleneksel ve katı hiyerarşiye sahip şirketlerin yelpazelerini genişletmek, yani bir nevi bulunduğumuz şirketi geliştirmek ve bağlantılarını güçlendirmek istiyoruz. Bu yapıların yelpazelerini genişletmediği, gelecek kuşağa yol açmadığı takdirde gelecekte maalesef yer bulamayacaklarının farkındayız. Bu yüzden yeniliğin her zaman için gerekli olduğunu, yeniliklerin bizi geleceğe taşıyacağını düşünüyoruz.
2. İş-Yaşam Dengesi Talepleri
Z kuşağı, iş-yaşam dengesine büyük önem verir. Uzun çalışma saatlerine karşı tepkili olan bu nesil, esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanları talep eder. Bu talepler, işverenlerle çatışmalara neden olabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Esnek ve uzaktan çalışma imkanları sayesinde, iş yerine gidemeyeceğimiz durumlarda dahi uzaktan çalışabilir, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirebiliriz. Uzun ve her gün aynı yerde, aynı ortamda gerçekleştirilen çalışmalar; yaratıcılığımızı köreltebilir, kendimize ve sosyal hayatımıza yeterince zaman ayıramadığımızdan çalışma hayatından sıkılmamıza, uzaklaşmak istememize, görev ve sorumluluklarımızı icra edememeye, Y Kuşağının çoğunda da görüldüğü gibi ‘tükenmişlik sendromuna’ yakalanmamıza neden olabilir. Bu da beraberinde maalesef işten uzaklaşmamıza sebep olabilir.
3. Teknoloji Odaklı Çalışma Kültürü
Z kuşağı, teknoloji ile büyüyen bir nesildir ve iş yerinde de bu teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmak ister. Geleneksel yöntemlere bağlı kalan şirketlerde, bu nesil kendini yetersiz ya da engellenmiş hissedebilir.
Z Kuşağının Cevabı: Teknoloji, dünyanın her yerinden her bilgiye ve veriye erişimimizi sağlayan, doğru ve etkin kullanıldığında çalışma hayatını kolaylaştıran, yalnızca çalışma hayatımızı kolaylaştırmak için değil, bulunduğumuz şirketi geliştirmek için de kullanabileceğimiz bir araçtır. Dolayısıyla elimizde bulunan bu aracı olabilecek en etkin ve aktif şekilde kullanmak istememiz ve kullanmadığımız/kullanamadığımız takdirde engellenmiş ve yetersiz hissetmemiz doğaldır. İhtiyacımız olan bilgi ve verileri yalnızca kitaplardan, deneyimli insanlardan elde etmeye çalışmamız olanaksızdır.
4. Değer Odaklı Çalışma İsteği
Z kuşağı, çalıştığı şirketlerin etik değerlere sahip olmasını bekler. Çevre bilinci, sosyal sorumluluk ve adil ticaret gibi konulara önem veren bu nesil, bu değerleri taşımayan şirketlerde çalışmayı tercih etmeyebilir.
Z Kuşağının Cevabı: Etik değerler yalnızca Z Kuşağı için değil, geçmiş ve gelecek kuşaklarımız için de çok önemlidir. Çevre bilinci sayesinde içinde yaşadığımız dünyayı daha yaşanılabilir kılabilir, sosyal sorumluluk projelerinde bulunarak empati yeteneğimizi geliştirebilir, adil ticaret ile rekabeti koruyabilir, ülkeler arasındaki ticari bağlantıları güçlendirebiliriz.
5. Kariyer Gelişimi ve Geri Bildirim Beklentileri
Z kuşağı, sürekli geri bildirim almayı ve kariyerlerinde hızlı bir şekilde ilerlemeyi bekler. Geleneksel yıllık değerlendirme süreçleri, bu beklentileri karşılamakta yetersiz kalabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Almak istediğimiz geri bildirimler bize kariyerimizde doğru adımlarla ilerlememizde, kendimizi/takım arkadaşlarımızı geliştirmemiz gereken konularda, bizden beklenenlerin ne olduğuna ve bizim bu beklentileri ne kadar karşılayıp karşılamadığımızı öğrenmemiz hususunda yardımcı olacağından, yıllık değerlendirme süreçleri yerine bulunduğumuz sektör üzerinden aylık/haftalık değerlendirme süreçlerini talep ediyoruz.
6. Özerklik ve Yaratıcılık İhtiyacı
Bu nesil, işlerinde özerk olmayı ve yaratıcı düşüncelerini ifade etmeyi önemser. Mikro yönetim ve kısıtlayıcı iş tanımları, Z kuşağı çalışanları için hayal kırıklığına yol açabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Z Kuşağı olarak sahip olduğumuz bütün yetenek, bilgi birikimleri ve düşüncelerimizi işimizi geliştirmek için kullanmak istiyoruz. Bunun mümkün olmadığı yerlerde maalesef ki düşüncelerimizin her ne kadar geliştirme amaçlı olsa da bir önemi olmadığını düşünüp yetersiz hissedebilir, bulunduğumuz yeri geliştirmek yerine kendimizi geliştirebileceğimiz bir şirket/sektör değişikliğine gitmek isteyebiliriz.
7. Anlam Arayışı
Z kuşağı, işlerinde anlam arar ve sadece para kazanmak için çalışmak istemez. Topluma katkı sağlayan işler ararlar ve bu tür fırsatlar sunmayan iş yerlerinde uzun süre kalmayı düşünmezler.
Z Kuşağının Cevabı: İşimizin bizim için yalnızca para kazanma aracı olmasını istemememizin en önemli sebebi, hayatımızın büyük çoğunluğunu tıpkı önceki nesiller gibi çalışarak geçirecek olmamız ve çalıştığımız şirketin, bulunduğumuz sektör ve pozisyonun paradan ibaret olmamasını istiyoruz. Topluma katkı sağlamak, kendimize katkı sağlamamız anlamına geliyor. Bu bizim için yeterli bir anlamdır.
8. Takım Çalışmasına Yaklaşım
Z kuşağı, iş birliğine dayalı çalışma ortamlarını tercih eder. Ancak, bireysel başarıya odaklı geleneksel iş yerleri, bu nesil ile çatışmalara neden olabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Takım çalışmasının bireysel çalışmadan daha verimli olduğunu, işleri herkes için biraz daha kolaylaştırdığı kanaatindeyiz. Ancak takım çalışması ve iş birlikleri bireysel başarı elde etmediğimiz anlamına gelmemektedir. Takımda yer alan her bireyin kendine ve yeteneklerine özgü sorumlulukları, dolayısıyla bireysel başarısı vardır.
9. Çeşitlilik ve Dahil Etme Konusunda Hassasiyet
Bu nesil, çeşitliliğe ve kapsayıcılığa büyük önem verir. Cinsiyet, ırk, cinsel yönelim gibi konularda eşitliğin olmadığı yerlerde çalışmak istemezler ve bu durum iş yerinde çatışmalara neden olabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Eşitlik Z Kuşağı için geride kalmış bir kavram diyebiliriz. Kendi ve gelecek neslimiz adına artık eşitlik için savaş vermemize/verilmesine gerek kalacağını düşünmüyoruz, insanları cinsiyet, ırk, cinsel yönelim üzerinden değil, bize tanıttıkları gibi ve gördüğümüz gibi tanımayı, çalışma ortamımızda olması ve olmaması gereken durumlar bizim gözümüzde artık ahlak üzerinden değil, etik üzerinden değerlendirilmelidir.
10. Geleneksel İş Güvencesine Karşı Esneklik
Z kuşağı, geleneksel iş güvencesinden ziyade esnek ve kısa vadeli projelerle çalışmayı tercih edebilir. Bu durum, işverenlerle uzun vadeli bağlılık konusunda farklı beklentiler doğurabilir.
Z Kuşağının Cevabı: Bunun sebebi şu anki iş dünyasında çalışanların senede yalnızca 2 hafta tatil yapabilmek için 50 hafta çalışıyor olmalarıdır. İşimizi yerine getirmemiz gereken bir zorunluluk olmak yerine yaşamamız için var olan araçlardan biri olarak görmek istiyoruz.
Sonuç olarak;
Z kuşağı, iş dünyasında yeni bir dalganın habercisi olarak ortaya çıkıyor. Bu nesil, teknolojiyle iç içe büyümüş, küresel sorunlara duyarlı ve iş-yaşam dengesi konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Geleneksel iş yapıları ve hiyerarşik sistemler, Z kuşağının beklentilerine yanıt vermekte zorlanabilir, bu da iş yerlerinde çeşitli çatışmalara yol açabilir. Ancak, bu çatışmalar birer fırsat olarak görülmeli.
İş dünyası, Z kuşağının taleplerini anlamak ve bu taleplere uygun iş modelleri geliştirmek zorunda. Esnek çalışma koşulları, sürekli geri bildirim süreçleri, etik değerlere bağlılık ve yaratıcı özgürlüğün teşvik edilmesi, Z kuşağının iş yerinde daha mutlu ve üretken olmasını sağlayabilir. Ayrıca, bu neslin teknolojiye olan yatkınlığı, iş süreçlerinde verimlilik ve yenilik yaratma konusunda büyük bir avantaj sunar.
İşverenlerin Z kuşağının ihtiyaçlarına ve değerlerine duyarlı olmaları, sadece bu genç neslin iş yerinde daha uzun süre kalmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şirketlerin yenilikçi ve rekabetçi kalmasına da yardımcı olur. Z kuşağının iş dünyasında getirdiği değişim rüzgârı, doğru yönetildiğinde, tüm taraflar için kazançlı bir duruma dönüşebilir.
Sonuç olarak, Z kuşağının iş dünyasında yaşadığı çatışmalar, daha esnek, kapsayıcı ve değer odaklı bir iş kültürüne geçişin sinyallerini veriyor. İşverenler, bu değişime uyum sağladıkça, Z kuşağının enerjisi ve yenilikçi düşünce tarzı, iş dünyasını ileriye taşıyacak önemli bir güç olacaktır. Bu neslin iş dünyasına getirdiği taze bakış açısı, geleneksel iş yapılarının ötesine geçerek, geleceğin iş dünyasını şekillendirme potansiyeline sahip.
Gökhan EROL (Dinazor) – Bircan HASGÜL (Z Kuşağı)